Sayfalar

Bu Blogda Ara

Gökova Körfezinde Gün Batımı ve Bir Köy Hikayesi


Bütün bir hafta hızla geçsin de biz de izne ayrılalım diye sabırsızlıkla bekledi. Bu tatile öylesine ihtiyacım vardı ki, öylesine sabırsızlanıyordum ki, bu heyecanın sonunun büyük bir hüzünle biteceğini hiç düşünmemiştim.

Yola çıktıktan kısa bir süre sonra bizi böyle bir gün batımı karşıladı. Sakar tepesinden Gökovaya böyle bir manzarayla indik. İçim içime sığmayacak kadar mutluydum o gün.

Annemlere vardığımızda annemin hazırlamış olduğu nefis yemeklerle kendimize bir ziyafet çektik. evimizin baştacı, bizim daimi misafirimiz babaannemle özlem giderdik. İsmimi ağzından düşürmediği yılları özlerken, çekip beni öpünce öylesine mutlu olmuştum ki, bunun bir veda öpücüğü olacağını hiç düşünmemiştim.


Bu mutlu dakikaların ardından birkaç günlük tatil için köyün yolunu tuttuk. İlk gün eşimin ve babamın tuttuğu bu balıklar donattı soframızı. Şömine karşısında mütevazi bir sofra kurduk. Masamızı ise yolda durup topladığım anemonlar süsledi. Herşey doğal, herşey gösterişten uzaktı. Sabahları kuş cıvıltıları eşliğinde uyanmak ise muhteşemdi. Çok uzun zaman olmuştu böyle güzel bir şekilde güne başlamayalı. Gerçi kuşlar öyle cıvıldıyorlardı ki uyumak ne mümkün.


Kumpir keyfi ise cabası...


Sadece kuş sesleri eşliğinde doğa yürüyüşü...


                                                         Erken gelen bahar müjdecileri...


Ateşte cızbız köfteler...

Sonra rotamızı Göcek'e çevirdik.


Güneş çok cömertti.


Bununla uzak diyarlara kaçasım geldi...

Bu kadar güzelliğin ortasında iç sıkıntım bir türlü dinmedi. Annemlere geçtiğimizde evimizin önü hayli kalabalıktı. Yukarı çıktığımda halamların hepsi bizdeydi. Babaannemin etrafındaydı tüm evlatları. Üzüyordu onu da bizleri de bu yataktaki hali. Bir asırlık ömründe, son demlerindeydi, son nefesini biricik oğlunun kollarında, son sözünü, biricik oğluna "oğlummm"diyerek, verdi.

Ölümü beni çağırmıştı. Ondandı bu iç sıkıntısı, ondandı bu kadar oraya gitme isteği, bu kadar acele etmem...

Çocukluğumun en güzel zamanlarını bana yaşatan, karnımı her zaman doyuran, biz taşınınca evcilik oyunlarımızda kalan oyuncakları öpüp koklayıp gözyaşı döken, uzak diyarlardayken ismimi dualarından eksik etmeyen, bana hiç kıyamayan, 100'ü geçkin yaşında bile beni hep hatırlayan birtanecik Babaannem benim. Nurlar içinde uyu...





12 yorum:

  1. Allah rahmet eylesin...

    çok güzel kareler yakalamışsınız...

    YanıtlaSil
  2. Nur icinde yatsın,Allah rahmet eylesin canım. Hissettiklerini çok iyi anlıyorum. 2 yil önce 99 yaşındaki anneannem 3 gün komada kalmış ve biz geldikten 5 dakika sonra yanımızda vefat etmisti. Sanki bizi beklemiş gibiydi. Hiç unutmam ve bir insanın ölümüne ilk kez şahit olmuştum.
    Rabbim sizlere sabırlar versin inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah nur içinde yatırsın.Çok zordu herkes için...

      Sil
  3. Allah rahmet eylesin kuzum çok güzel görüntüler:))

    YanıtlaSil
  4. Amin.... Ne denir ki.

    Fotoğraflar çok hoş.

    YanıtlaSil
  5. Allah rahmet eylesin
    mekanı cennet olsun babaannenin canım
    içim cız etti inan

    YanıtlaSil
  6. Allah rahmet eylesin... fotoğraflar harika.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...